14 Ağustos 2008 Perşembe

Başlangıç

İnsan blog hesabı almadan yazı yazarsa bu normal olur mu, olur.
Mantıklı bir açıklama getirmek istiyorsak (her şeyin başı istemek tabi) bu da mümkün.

Neden, bende sanat ve alt dalları hakkında yazmak için zorlamıyorum kendimi, diye sorduğumdan beri çok uzun zaman geçti. Zor, yazmak zor bu bir, yazdığının değerli görmek fazladan zor, başlamak ya da karar vermekse en zoru oldu benim için.

Sonra işi zevkli hale getirir ve birlikten güç doğar mantığıyla işin içine mr.knownothing’i de katmak beynime dan! diye inince, zoru paylaşır besleniriz çift kafadan diyip, biraz rahatlattım kendimi.

Samimi olmak gerekirse eksik bilgi içeren abidik gubidik yazılar yazabilme rahatlığı görmüyorum kendimde. Profesyonellik hiç yok, işte böle bir çelişki…İnsan yanlış bilgi vermekten korkar mı? Ben çok korkuyorum sayın okuyucu ama fark etmeden kaybedersem kendimi bilmediğim konularda atıp tutarsam, sen de boş bilgi diyip geçiver de benim vicdanım rahat olsun.

Buraya kadar yazdıklarımdan sanma ki fularlı sanat eleştirmenleri gibi yazılar yazacağım ya da kendimi aşabileceğim. Cık yapamam, zorla bile olmaz. Hem gerginlik hiç sevmediğim bir şey hem de ne gerek var ki…

Ne hakkında yazarız?

Sanat ıvır zıvır. Resim, heykel vs. (plastik sanatlar, bu isimde hep kuşkuyla baktığım bir ikili) tabi güzel sanatların tasarım kaynaklı alanlarından da sıçrar. Sinema, kitaplar, müzik gibi gider herhalde sınırda çizmek hoş değil sanki. Mr.knownothing ile sohbetlerimizden ne çıkarsa, ne heyecanlı gelirse diyebilirim şimdilik.